Güzellik İksiri Vitaminler

    Vitamin ve mineral içeren meyveler, sebzeler, zinde olmamızı sağlıyor. E    sağlıklı olan da güzeldir. Düşünsenize; demir, oksijeni vücudun her yerine   gönderir. Potasyum, hücrelere besin sağlar. Fosfor, enerji depolar. Siz de   meyve-sebze sularıyla bu mucize etkilerden faydalanabilirsiniz. Ama suyu    sıkar sıkmaz içmek gerektiğini unutmayın.malum vitaminler ışık ve havada   yok olur. Elma suyu: Potasyum, magnezyum, kalsiyum ve K vitamini içerir.  Cildi temizler. Ananas suyu: Bol kalsiyum, magnezyum, iyod ve demir vardır.  Ahududu suyu: C vitamini ve demir yönünden zengindir.göz çevresindeki   çizgileri kaybettirir. Muz suyu: Potasyum, demir, magnezyum, bol miktarda B  vitamini içerir. Adaleleri kuvvetlendirir. Kayısı suyu: Karotin bombasıdır. Bol mineral ve vitamin içerir. Kiraz suyu: Kalsiyum, potasyum ve karotin açısından zengindir. Portakal suyu: Kalsiyum, magnezyum, C vitamini deposudur. Dolaşımı rahatlatır, cilt pembeleşir. Üzüm suyu: Potasyum, kalsiyum ve fosfor içerir. Çilek suyu: İçindeki potasyum vücuttaki fazla suyu alır, daha zayıf görünmemizi sağlar. Pancar suyu: Kan yapar. Kereviz suyu: İçindeki kalsiyumu, kemik ve adaleye doping etkisi yapar.



Pamuk Eller

    Öncelikle, dışarı çıkmadan önce ellerimize en az 15 koruma faktörlü bir     krem sürebiliriz. Yaşlanmanın etkileri hafifletmek için ise retinol içeren el    kremleri kullanabilirsiniz. Aşağıdaki pratik rehberle ise, mükemmel tırnaklara   sahip olmanızı kolaylaştıracak. 1. TEMİZLEME- Asetonlu cila çıkarıcılar    tırnaklarımızı temizler ama aynı zamanda kurutur ve yıpratır. Bu nedenle   aseton içermeyen bir cila çıkarıcı kullanmanızda fayda vardır. Pamuğu tırnak  cilası çıkarıcı ile ıslattıktan sonra, tırnağın dibinden ucuna hareketlerle tırnağınızı temizleyin. Bu işlemi tırnağınızda cila olmasa bile yapın. 2.   ŞEKİLLENDİRME- Tırnaklarınızı, törpünüzün yumuşak tarafı ile, törpü tırnağın  üzerinde 45 derecelik açı yapacak şekilde törpüleyin ve dilediğiniz şekli verin. 3. BAKIM- Ellerinizi bir dakika sıcak suda bekletin ve tırnak dibindeki etleri geriye doğru itin. Tırnak dibi etlerini asla kesmeyin. Tırnak diplerine süreceğiniz bir kütikül giderici krem, tırnak dibini onararak etlerin düzgün görünmesine yardımcı olurken, manikürünüzün de daha uzun süre dayanmasını sağlar. 4. KREMLEME- Her parmağınızı, dibinden ucuna kadar masaj yaparak kremleyin. Böylece parmaklarınızdaki kan deveranını artırmış olursunuz. Avon Gliserinli El Kremi gibi silikon içeren bir krem kullanmanız da cildinizin esnekliğini artırmaya yardımcı olur. 5. KORUMA- Tırnaklarınıza cila sürmeden bir kat koruyucu sürün. Böylece hem cilanın tırnak üzerinde dengeli bir şekilde yayılması için düzgün bir yüzey oluşturur, hem de tırnak cilanızın daha uzun süre dayanmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca, bu tırnak koruyucu ürünler, koyu renk cilaların boyasının tırnağınıza işlemesini engeller. 6. RENKLENDİRME- Tırnağınıza iki kat oje uygulayın. Ojeyi dipten uca doğru tek harekette sürmeye gayret edin. Her uygulama arasında kuruma için vakit ayırın. 7. KORUMA- Tırnaklarınıza bir kat daha koruyucu sürün. Böylece tırnaklarınız daha parlak görünecek ve cilanız daha kalıcı olacak.


 Balık Sevmeyen Yandı

    Kırmızı et sevmeyen var mı? Peki balık? Tabii ya, et daha lezzetli geliyor    çoğunuza değil mi? Ama biliyor musunu8z ki balık etinde, kımızı etteki kadar   protein var. Balığın içerdiği yüksek orandaki kalsiyum, fosfor ve iyot vücudun    mineral dengesini korumasına yardımcı oluyor. Vücudun kışın daha da artan    A, B1,B2 ve D vitamini ihtiyacını balık fazlasıyla karşılıyor. Balık etinin bir   özelliği daha var;kırmızı ete oranla yok denecek kadar az yağ içeriyor. Üstelik balık, kırmızı etten çok daha ucuz. Balık sevmiyor musunuz? O halde  tablet şeklinde satılan balık yağı alın. Unutmayın; yetişkindeki pek çok   hastalığın sebebi buluğ çağındaki yanlış beslenme! ANİ ISI DEĞİŞİKLİĞİNE  DİKKAT Sonbaharın gelişiyle birlikte yaşana hava sıcaklığındaki ani değişiklikler, hepimizin solunum enfeksiyonuna yakalanma riskini arttırıyor. E tabii ya, ne de olsa hava değişimi vücut direncimizi kırıyor. Böylece çabuk hastalanıyoruz. Hele hele daha önceden sinüzit, ortakulak iltihabı, zatüree ve bronşit geçirenlerin dikkatli korunması gerekiyor. Çünkü bu rahatsızlıkları geçirenlerin bünyesi zayıf oluyor, aynı hastalıklar nüksedebiliyor. Dikkat etmemiz gerekenler şunlar: Bu havalarda ince giyinmeye gelmez. Terlemeyecek kadar kalın şeyler giyinmek gerekir. Yağmura yakalananların, giysilerini zaman geçirmeden değiştirmesi şart. Daha önce grip aşısı olanlar aşılarını yenilemeli. Ateşli nezle ve grip başlangıcı tesbit edildiğinde zaman kaybetmeden doktora başvurmalı. Bol bol yeşil sebze ve meyve yemeli. AÇIKTAKİ YİYECEKLERE SAKIN RAĞBET ETMEYİN Bu aylarda pek çok öğrenci okul önlerinde, açıkta satılan gıdalardan satın alır. Böyle yaparak da sağlığını ciddi olarak tehlikeye atar. Çünkü hijyenik koşullardan uzak, açıkta satılan gıdalar enfeksiyon ve hastalık saçıyor. İshal, hepatit, dizanteri bunlardan sadece birkaçı. Aman kızlar sokakta satılan maddelerden uzak durun. İşin şakası yok. BURUNDAN NEFES ALMAK BEYNİ GELİŞTİRİYOR Burundan alınan nefes, beyin gelişimi için çok önemli. Burun, beyne temiz ve sağlıklı oksijen verir. Alt solunum yollarını korur, havayı ısıtıp filtre eder ve temiz hava almamızı sağlar. Beyin gelişimi için burun deliklerinin açık olması gerekir. Burnu tıkalı olanlar yaşıtlarına göre az gelişiyor, bilesiniz. EL YIKAMAYI BİLMİYORUZ Evet, aynen öyle. Bildiğimizi sanıyoruz, oysa gerçekten bilmiyoruz. Ellerimizde ne kadar mikrop olduğunu düşündünüz mü? Az sabunla köbürtüp suyun altına tutmakla bu mikropların öldüğünü mü sanıyorsunuz? İşte el yıkamanın altın kuralları: Ellerinizi 30 saniye yıkamalısınız. Elin her noktası aynı derecede kirlenmez. En kirli bölge bileklerdir. Ve yapılan araştırmalara göre her santimetrekareye bileklerde 6 bin, avuç içinde 4 bin,el üstüne 2 bin bakteri düşüyor. Bu gerçeklerden yola çıkarak yıkama işlemine dikkat etmeniz gerek Solaklar sağ elini, sağ elini kullananlar da sol elini daha iyi temizliyor. Siz ikisini de temizlemeyi ihmal etmeyin. Sabunu iyice köpürtün, kayganlığı elin her yerinde eşit derecede hissedin, ellerinizi bol suyla yıkayın.