Ben öğretmenim. bir gün boş dersimde rehberlik hocamızla beraber makara yaparken md. yardımcımıza bi şaka yapalım dedik. içhattan odasını arayıp sesimi de biraz tonlayarak: iyi günler hocam. ben milli eğitim md. yrdcısı ali bilmem ne dedim. karşıdan biraz heyecanlı: buyrun sayın hocam. ben okulunuzu bi ziyaret edeyim. hem bi çayınızı içmiş oluruz hem de tanışırız dedim. cevap: hay hay hocam, memnun oluruz dedi. ben de yalnız müdürlüğümüzde araç şu anda yok sizin okulda varmış bi zahmet gönderin de beni alsın deyince (bu arada bizim okulun eski de olsa bi ford minibüsü var) tabi tabi hemen gönderiyorum dedi. neyse uzatmayım. geldik yanına hocam ya yedin şakayı falan deyip gülüştük. tabi o da bozulmuş. yapmayın ya ayıp oluyo falan. gülüştük öyle geçti gitti. aradan bir kaç gün geçince milli eğitimden bi telefon. (olacak ya) bizim md. yardımcısına telefondaki ses: ben il milli eğitim md. yardımcısı ali bilmem ne. bizim hoca: eeeee. ali bey: nası eeee. bizim hoca: uzatma eeeeee. ali bey: valla hocam bişey anlamadım ama; ayıp olmuyo mu. bizim hoca: boş ver onu bunu ne istiyon. ali bey: okulunuzu bi ziyaret edelim, bi çayınızı içelim diyorum; yalnız bizim müdürlükte araç kalmamış sizde araç var mı? bizim hoca: var tabi bi 1964 minibüs bi de yeni helikopter tahsis edildi. hangisini gönderiyim. ali bey birkaç saniye sonra dumurdan çıkmış tabi. bizim hocanın bir şekilde makaraya sarıldığını da fark etmiş. "helikopteri gönderin fakat bu aracı kim kullanıyo.? onu merak ettim." bizim hoca: bizim hademe osman ağa var, o kullanır. gönderiyim mi? ali bey neyse ben bi şekilde gelirim iyi günler der kapatır. 1 saate kadar ali bey okula gelir, doğru bizim hocanın yanına... bizim hocaya: hocam görelim şu helikopteri merak ettim. tabi bizm hocanın eli ayağına dolanır, kem küm, dumurun dibine vurmuş vaziyette.

Neyse ki biz yaptığımız şakanın neticesinde böyle oldu falan deyip ali bey'in gönlünü aldık. O da sağolsun anlayışla karşıladı. hiç unutmam, eminim siz de unutmayacaksınız. herkese bol şakalar.

Ben kuaförüm yeni bir kalfa almıştım çocuk çok temiz kalpli ve çok saftı diğer elamanlar ve 1 müşterimizle anlaştığımız gibi 3 gün sonra planı gerçekleştirdik.
Plan şöyle gelişti müşteri içeri girdi ve ortalığa şu sözü söyledi,(yapılan 1 ankete göre masturmasyon yapan erkeklerin hangi elle yapıyorsa avuç içi kıllanıyomuş.) Ben de sorun yok zaten dedim,ve yeni gelen kalfamda hareket şu oldu hemen fönü tezgaha koydu ve sağ avucuna korkuyla baktı ve derin 1 oh çekti ama bizler bu işlem sonrasında yerlere yattık, daha sonra olayı anlattığımda yüzü kırmızınında ötesindeydi.

Bir aksam evde oturuyoruz bayan kuaforu olan erkek kardesim isten eve geldi bana abi anneme saka yapalimmi diye sordu bende ne sakasi yapacagiz hayirdir dedim oda haince olan planini anlatmaya basladi abi eve gelirken saka magazasina ugradim oylesine dolasirken sigara icine konan patlayiciyi gordum ve bunun yanisira aldim sakayida anneme yapabilecegimi dusundum ama nasil anneme veririm derken sen aklima geldin senin sigara ictigini biliyor vede yaninda iciyorsun onun icin ben sana vereyim sen anneme sigarayi tut oda alir ve ondan sonra dusunemiyorum neyse sigarayi anneme verdikten 1-2 dakika gecmeden patladi bomba ve dusununsene karsinizda sigara patlamis sigara elinde yarim kalmis saci basi dagilmis en komigi ise o yuz ifadesi ne kadar cok gulmustuk ama yani sira annemde cok sinirlendi kadincagaz o sinirle tek sarfetmis oldugu kelime "esek sipasi" olmustu.

Trakyada üniversite okuduğumuz zamanlar. 2. senemize başlamışız sonuçta yurdun eskisiyiz. 1. sınıfa yeni başlayan bir arkadaş geldi yurda bizim odada 4 kişi full neyse 4.yü çıkarıp odada 1 kişilik yer açtık ve arkadaşı odaya aldık bu arada ona verdiğimiz yatağın üzerinde odadan çıkardığımız arkadaşın fotoğrafı asılı ilk sorusu olmasada en başlarda sorduğu onun kim olduğu. cevabımızsa geçen yıl o yatakta yatıp trafik kazasında vefat eden arkadaş. Anısı olduğundan fotoğraf orada asılı duruyor. bu oyun yaklaşık bir ay sürüyor arkadaş fotoğrafı beynine kazıyor ölü arkadaşımızı görmemesini sağlamaktada bayağı zorluk çekiyoruz tabii. artık bombayı patlatma zamanı geliyor ve odadaki herkes bir bahaneyle gecenin yarısı o odadan ayrılıyor kurban arkadaşımız başına geleceklerden habersiz dersleriyle ilgilenme modunda. arkadaşımız yatma moduna geçince odanın kapısı açılıveriyor ve ölü :0) arkadaşımız odaya giriyor arkadaş önce bizden birinin geldiğini sanıp ilgilenmiyor konuyla. ölü arkadaş yatan arkadaşın yanına gidip kaysana diyor bende yatacağım kurban arkadaşımızda ses farkından yabancı olduğunu anlıyor ve sen kimsin şeklinde sorular geliyor ölü arkadaş ben orhan diyor bu yatak benim kaysana yatacağım kalkıp odanın ışığını yakıyor kurban arkadaş ismi ve resmi artık ezberlediğinden bir anda şok oluyor ve dili damağı tutuluveriyor bizim orhanda yanına uzanıyor kurban hiç kıpırdayamıyor bile ve saatlerce birlikte yatıyor ruh arkadaşımızla birlikte :0) artık sabah yaklaşırken biz giriyoruz odaya ama ahmeti konuşturmak çok zor tutulmuş gözler duvarda yerlere yatıyoruz gülmekten o anda ama arkadaşımızı ayıltmak neredeyse bir günümüzü alıyor. ve bu olayın hala üniversitede konuşulduğunu aynı zamanda hemen her yıl yeni kurbanlara yapıldığını biliyoruz zavallı kurbanlar :=)))

Sene 1987 bir şirketin pazarlamasında çalışıyoruz. yanımdaki arkadasım S.U genel müdürden torpilli. şirketin basket takımında oynamış bir eleman çünkü.
Genel müdür onun yükselmesini istiyor. ama S.U. nun askerlik problemi var.
S.U. avrupaya gönderilir. 3 ay sonra gelir. orada genel müdürümüzün sözde şirketinde çalışıyor durum yaratılır. bedelli askerlik ve kurtuluş... bu olaylar benim yanımda cereyan ediyor. asker çocuğu olduğum için hazmedemiyorum.
S.U. yu da çok seviyorum. ona sahte bir askere çağrı belgesi düzenledim. ama gerçeğinden kimse ayırt edemez. sarı zarf kırmızı mühür. vs.vs. sayı ve nolar hepsi gerçek gibi. tabii onun nüfus bilgilerini elde ettikten sonra....
normal posta yolu ile zarfı yolladım. 3. gün posta geldi. sekreter- S. bey size bir sarı zarf geldi askerlik şb herhalde dedi ve zarfı S.Y. ya verdi. uzun müddet zarfı açamadı. diğer arkadaşların da haberi yok. herkez başına yoplandı. üzülme gider gelirsin biz sana kitap yollarız. yanına arada geliriz. diye teselli ettiler. S.U. zarfı kaptığı gibi genel md. ün odasına girdi. kimse yok alt kata en yakın arkadaşı na gitti( o da askerlikle ilgili çare arayan biri) 3 saat yoklar
öğleden sonra geldiler yanıma.
hiçbirşey yokmuş gibi ne oldu dedim. yaa üzülme.
herkez askerlik yapıyor bu kadar korkacak ne var.
-Yapma abi .ben yandım.
-Gelen bu kağıt parçası mı yaktı seni dedim. elinden zarfı aldım yırttım. al dedim kurtuldun askerlikten.! güldü o kadar yıkılmıştı ve ümitsizdiki tam 12 den vurmuşum yaaa... diğer arkadaşlara da işin şaka olduğunu tek tek söyledim. bu sefer herkez dalga geçmeye başladı. neyse akşam oldu.
dedim ki S.... bu benim sana yaptığım bir şaka idi.
-İnanmam .. dedi. yemin ettim. yüzü gülmeye başladı. aradan birkaç gün geçti. gerçek askere çağrı belgesi gelmez mi. boynuma sarıldı boğacak beni
- Valla ben yapmadım...
askerlik şb. sor dedim
18 ay yedeksubay olarak onu askere yolladım. ohhh...olsun
ve gitti şimdi görüşüyoruz. işadamı oldu. ama benim şakam böylelerine ders ))
OLsunnnnnnn teşekkürler patenti bana aittir başkaları tarafından yapılmasını önermem suç teşkil eder:)